Bu Blogda Ara

7 Aralık 2011 Çarşamba

AYLAR GEÇMİŞ

Ve ben tek satır yazamamışım ya da yazmamışım
Bilmiyorum hangisi gerçek
"Artık sadece kendisi için yaşamaya çalışan biri" diye anlatmışım kendimi sağ köşede
Yok ama beceremedim
Yine sardım başa
Yine bambaşka bi hayat yaşayıp,hayal kurmaya devam ediyorum
Aptalın tekiyim galiba
Yarın ölebilirim ya da 100 yaşımı görebilirim
Kimbilir?
Yarın ölecekmişim gibi yaşadığım günlerimi özledim
Şimdiyse hayatın etkisiz elemanıyım
Ha varım ha yokum
Öylesine yaşıyorum
Soranlara iyiyim diyorum
Sonra bu yalana en çok kendim inanıyor gibi yapıyorum
İşin kötü yanı şu ki
Kendimden umudum yok
Velhasıl
Umutsuzluğum yine yaren bana

22 Temmuz 2011 Cuma

KAÇ ZAMANDIR BÖYLEYİM?

Sürekli kendi kendimle konuşurken buluyorum kendimi.Ne zamandır böyleyim ben diye soruyorum,başlıktaki gibi.Yanıt bulamıyorum.Zira hatırlayamıyorum.Demek o kadar eski diye düşünüyorum sonra.
Sonra,epeydir ne zaman konuşmak istesem,hep yazıyorum.Kime anlatacağımı,nasıl anlatacağımı bilemediğimden galiba.İstiyorum ama beceremiyorum.Sıkılıyorum.
Şiirler,romanlar, denemeler okumak istiyorum sadece.Kapanıp odama okumak...
Beni dehşete düşürecek kadar güzel aşkları anlatan romanlar okumak istiyorum ya da ne bileyim etkisinden çıkamayacağım şiirler
Sanırım gerçek aşka duyduğum özlem bu,başka birşey değil.
Neyse...
Yeni bi kentte farklı bi departmanda başladığım işime gidip gelmek dışında yaptığım birşey var mı diye düşünüyorum şu an.Ve sanıyorum yapmıyorum.
Her sabah uyanıp işime gidip,akşam evime dönüyorum.Birkaç satır okuyup,uyuyorum.
Derin bi mutsuzluk duygusu hakim şu an içimde,biliyorum ki geçecek ama yorgunum artık.
Anlık güçsüzlüklere bile dayanamıyorum.
Kocaman bi yalnızlık taşıyorum içimde,belki hepimiz gibi.
Hayat acaba sahiden bizim tercihlerimize göre mi şekilleniyor diye de düşünüyorum bu ara sık sık.
Kimi zaman öyle değil gibi sanki,hani derler ya hep,'kişinin kendi elinde herşey' diye
Hayır öyle değil işte bazen,bazen gerçekten insanın elinde olmayabiliyor ve bu feci bi çaresizlik çökertiyor insanın içine.
Böyle zamanlarımda nasıl dayanabileceğimi düşünemiyorum bile.Zaman geçmek bilmiyor,herşey bitsin istiyorum ama sonsuza dek sürecekmiş gibi devam ediyor.
Çekip gitmek duygusundan kurtulabilmeyi ne çok isterdim.Gitme şansım yok.Oysa gidersem mutlulukla kucaklaşacakmışım gibi hissediyorum.Üstelik bunun garantisi de yok ama yine de gidememek beni mutsuz ediyor.Ya da mutsuzluğumu katmerliyor.
Herşeyi ardında bırakıp gidebilenlere selam olsun benden.
Bigün bana da selam edilmesini umarak el sallıyorum ardınızdan...

8 Mayıs 2011 Pazar

Anneler Günü Tırıvırısı Üzerine

Öncelikle herkes bilir ki sevmem özel günleri.Her boka püsüre bi gün yaratılmış,bayıltılmışız artık.En azından ben bayıldım.Ama yok ayak uyduralım yok şu üzülmesin yok bu üzülmesin derken bi parçası oluyorum mecburen o ayrı.Misal, biliyorum aramasam annemi bugün üzülecek,aramadım mı aradım.Tamam anneye can feda.O ayrı mesele ama nedir bu her boka püsüre gün olayı ya,sevmiyorum işte.
Hadi sadece bugüne özel örnekler vereyim.Hem nice annesini kaybeden  var,nice evladını yitiren,nice annesiyle doğru düzgün ilişki kuramamış insan var,varoğlu var.Ama olmaz işte çoğunluk sevinirken,azınlığın içinin burkulmasının bi anlamı yoktur.
Bigün anne olursam yapmayacağım şeyler:
-Anneler günü dahil, herhangi bi özel gün kutlamayacağım,kutlatmamaya çalışacağım.Yok illa isterse o da bi bireydir deyip saygı göstermek zorunda kalıcam o ayrı
-Eve kapatıp,pc başında çocukluğunu geçirmesine izin vermeyeceğim
-Apolitik olmaması için elimden geleni yapacağım
-Asla onunla ilgili bi blog açmıcam
-Asla ve asla sürekli çocuğumu anlatıp ne olağanüstü bi varlık olduğunu,ne zeki vs olduğunu anlatmayacağım
-İş hayatına çok geç girmesine müsade etmicem
-Çok korumacı bi anne olmıcam
-Çocuğum oldu diye hayatımı erteleyip,büyük fedakarlıklar yapıp,büyüdüğünde onun bu yüzden içini sızlatmayacağım
.....
Daha çok yazarım da aslında, büyük de konuşmuş gibi olmak istemiyorum.Yazdığım her satır benim istediğim gibi şekillenmeyebilir çünkü ben ne yaparsam yapayım.
Nerden nereye geldi şimdi bu yazı böle yine ya
Anne falan da olamam ya ben,neyse susuyorum.

4 Mayıs 2011 Çarşamba

AŞKSIL

-Dünyanın tüm güzellikleri,tüm aşkları,tüm sevinçleri,heyecanları,herşeyi bi yana; o bi yana!-

Bunun adı aşk değil,bambaşka bişey bu!
Tarifsiz!
Asla değil aşkın bitip de yerini bıraktığını söyledikleri şey!
Herşeyimden bi parçası var onun
Canımdan parçam önce,
Gönlümde yer etmiş sevdam,
Vazgeçemediğim lanet hayatıma sebebiyet sunan,
Varlığıyla yaşamam için anlam bulan,
Gece uykularımda kokusunu özlediğim
Ve sağıma soluma döndüğümde,yokluğunda cız eden yüreğimle uykusuzluğumu başlatan adam!
Öldüğümde toprağını toprağıma karmaları için bana vasiyetname yazdıran
Tek beden olmayı,
Ruhların bütünleşmesine doymaktan ötesini arzulatan
Başka hayallere koşturan,
Doymayı mümkün kılmayan bi ilişki sarmalında şaşırtan
Yaşanılanların adını koydurmayan,
Pek de aratmayan bi sıfatı
Ve hem öznesi hem yüklemi olan
Hayatımdaki tek anlam!
Hani derler ya canımda çok sevdim seni diye
Ben gerçekten sevdim
Öyle böyle de değil ha!
Gerçekten,
canımdan
öte
sevdim!!!